Prof. Dr. KADIOĞLU’DAN SICAK UYARI: ÜST KAT DAİRELER DAHA RİSK ALTINDA
Apartman üst katlarında oturanlara SICAK hava dalgaları nedeniyle uyarıda bulunan İTÜ İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, üst katlarda yaşayan yaşlı, çocuk, obez ve yatalak bireylerin korunması gerektiğine değindi. . prof. Mikdat Kadıoğlu, “Kayıtlarda hep farklı zamanlarda şiddetli sıcak hava dalgaları oldu. 2004’te Fransa’da sıcak hava dalgasında 35 bin kişi öldü. Bu kayıt dışı bir afet olduğu için Türkiye’de kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz. Çocuklar, obezler, kronik hastalar ve yatalaklar için ölümcül.Artık İstanbul gibi şehirlerimizde Bodrum gibi binaların açık renklere boyanması gerekiyor.Kent ısı adasını azaltan etkiler üzerinde çalışmamız gerekiyor. Yeşil çatıları tartmamız lazım, beyaz olunca güneş ışınları geri yansıyacak, güneş ışınlarını absorbe edip sonra salmayacağı için şehir ısı adası düşük maliyetli olacak.” dedi.
Sıcak hava dalgası kavurucu etkisini hissettirmeye devam ediyor. prof. Mikdat Kadıoğlu, yüksek sıcaklıkların eylül ayına kadar devam edeceğini belirterek, apartmanların üst katlarında yaşayan vatandaşları uyardı. Kadıoğlu, yerel yönetimlere de seslenerek binaların beyaza boyanması gerektiğini vurguladı.
“ÖZELLİKLE DAİRELERİN ÜST KATLARINDA”
prof. Sıcak dalgalarına karşı alınması gereken önlemleri anlatan Mikdat Kadıoğlu, “Sıcak dalgaları bir doğa kanunu. Normal veya anormal bir durum yok, bunlar her yaz olan şeyler. Burada olağandışı olan bizim tanımamamız. Ona göre eğitim vermiyoruz. Anormal olan bu. Nasıl ki güneş parlıyor ve yağmur yağıyorsa, ısı dalgaları da doğanın bir kanunu. İnsanlık var olduğundan beri dünya hep oradaydı. Bazen çok şiddetli, bazen zayıf, bazen şehirleşme, şehirlerde hava koridorlarının olmaması, deniz kıyısına yapılan bu tür setler gibi binalar, bir de kentsel ısı adasına 9 derece eklersiniz, iklim değişikliğinden 1 derece eklersiniz, hepsi üst üste geldiğinde Özellikle apartmanların üst katlarında, yaşlılarda, çocuklarda, obezlerde, kronik hastalarda ve yatalaklarda ölümcül oluyor. söz konusu. prof. Dr. Kadıoğlu, “Ot da yakar, yakabilecek her dolu şey yakar. Türkiye’de orman yangınlarının en büyük sorunu insanlardır. Bunların yüzde 85-90’ı insanlardan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla çok isabetli bir karardır. valilikler ormanların girişini yasaklamış vatandaş olarak dikkat etmemiz gerekiyor sıcak havalarda her şey çimen ağaç her şey yanmaya hazır iş kıvılcım arıyor aslında bir şeyin afet olması için o Olağan hayatı etkilemeli, can ve mal kaybına yol açmalı ama yerel imkanlarla baş edebilmeli” diye konuştu.“Dünyada doğal afetler var, bunların 28’i hava durumuyla ilgili. 28 felaketten biri de Heatwave adı verilen sıcak hava dalgasıdır. Bu felaket dünya edebiyatında var. Kanun ve yönetmeliklerimizde adı geçmiyor.”
“İSTANBUL ÜZERİNDEKİ ŞEHİRLERİMİZDE BİNALAR AÇIK RENKLE BOYAILMALIDIR”
Kadıoğlu, “Bu sıcak hava dalgalarının sayısı yıldan yıla değişebiliyor. İnsanlar üzerindeki etkileri birçok faktöre bağlı. Havalar sıcak olunca bunu sıcak hava dalgası takip ediyor. Ardından küresel ısınma nedeniyle 1-10-25°C’lik bir sıcaklık yükseliyor. 2 derece geliyor.Burada en kıymetli şey nerede ve nasıl yaşadığınız.Şehirlerde yaşıyorsanız bu beton yüzeyler güneşi yuttukları için kırsala göre 9-10 derece daha sıcak oluyor.Bir de deniz kenarına bina yapılıyorsa o şehirde havalandırma koridorları kapalıysa doğal havalandırma olmadığı için o şehir daha çok çekiyor.Şapka kullanmıyorsanız, güneş kremi kullanmıyorsanız, Ayrıca güneş dikken dışarı çıkıyorsanız yani gölgenizi göremediğinizde ve dışarıda fiziksel bir aktivite yaptığınızda sıcak hava dalgaları sizin için çok etkili ve tehlikeli olabiliyor.Belediyelerin bazı asfalt yolları ve meydanları beyaza boyaması gerekiyor.Binaların boyanması gerekiyor • Kentsel ısı adacıklarını azaltmanın etkileri üzerinde çalışmamız gerekiyor, yeşil çatılara yük bindirmemiz gerekiyor. Beyaz olduğunda güneş ışınları geri yansıtılacak, güneş ışınları emilmeyecek, şehir ısı adası güneş ışınlarını yutup sonra salmayacağı için düşük maliyetli olacaktır. Bu yüzden herkes kafasına göre resim yapmaktan vazgeçmelidir. Badanalı asfalt, yeşil çatılar bunlar çok kıymetli şeyler. Ağustos ve Eylül aylarında bu sıcak havaların olma ihtimali var. Kayıtlarda her zaman farklı zamanlarda güçlü ısı dalgaları olmuştur. 2004 yılında Fransa’da sıcak hava dalgasında 35.000 kişi öldü. Bu gayri resmi bir felaket olduğu için Türkiye’de kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz. Ölümlerin kök nedeni kaydedilmediği için kaydedilmiyor ama bizi mutlaka etkiliyor. Özellikle bugünlerde okullar tatil olduğu için çocuklarınızı sokağa salmayın. Saat 11:00’den itibaren evlerine gelmelerini, şapkalarını takmalarını sağlayın, zifiri kara güneşte kavrulmalarını ve yanmalarını önleyin. “Bu genç yaşta güneş yanıkları ileriki yıllarda çifte kanser riskini artırıyor” dedi.
– İstanbul